Kayıtlar

Ki Sen Gelseydin

Ki Sen Gelseydin 'Sana bakışım yeni bir efsanenin filizlenişi, Yeni bir masal Taze bir Aşk Bedbaht bir devrin yıkılışıdır.' Bir hayli mevsim geçti farkındasın değilmi ? Gelmedin; oysa ben seni kalb-i makamların en yücesine layık görmüştüm. Ki sen gelseydin; - Yere düşen ekmek parçası gibi üç kez öpecektim alnından - Avucumun içiyle tutacaktım ellerini , parmak uçlarım yüzüne değdiğinde tebessüm edecektin. - Her buluşacağımız vakit ellerim cebimde bekleyecektim seni. - Çorba yapacaktım sana. Ama sadece hasta olduğunda. - Soğan doğrarken bile ağlamayacaktım. - Kalbimde kocaman bir saray , bir demet papatya ve alyans alacaktım en ucuzundan. - Sana büyük evler ,çiçekler , pahalı takılar alamayacaktım. - Limiti şişkin kredi kartları veremeyektim. - O çok sevdiğim ayakkabıyı alamayacaktım sana. - Paramız olacaktı ama çok paramız olmayacaktı. Bak yine para sözü geçti hevesim kursağımda kaldı. Kitlendi yine duygularım. Belkide bu yüzdendi gelmeyişin. Oysaki ben senin için... neyse

Otobiyoğrafik Serzenişler

Sessiz ama ciğerden haykırılan Harfleri yarım kelimeler Cennete bırakılan sevaplar Gözlerinin en derinlerinde yer bulmak isteyen Boynu bükük çocuklar "İnsan içine çıkacak merhametim kalmadı Yüreğinde yarım kişilik yer ayır". Oysaki şekerimiz doğmadan elimizden alınmış Alenen, Emeklemeden koşmak, konuşmadan isyan etmek öğretilmiş Bedbaht, Derler, gülerler eserlerine Kazaya ve kadere olan inancıma ant olsun ki, Bu kader değil. "Öldün mü , diye sorarken azrail - Hayır ölmedim, hala onun kokusunu duyabiliyorum" Hayat bu ya Hep merhabaların sonuna eklenen veda mendili oldum Karamsarlık benim tercihim değildi Tezatlık da burda Güneş benim üzerime hiç doğmadı Gökkuşağını göremedim mesela. "Onu anlat biraz diye sorarken sevmediklerim - Onu anlatmaya başlarsam nefesim yetmez". Yılların yarım kalmışlıgı, gelmeyen baharlar, karanlıklar Zifiri bulutlar, zemheri yalnızlık, Neşteri tam ortasından vuracak

Yar Kırmızı Kadına Teselli

Rachel ağlama, göz pınarların kurudu kurayacak. Matemini gizli tutuyorsun biliyorum. Siyahlar giymiş, karalar bağlamış,gündüzün gece, gecen zifiri. Farkındayım. ... Umutlarımızı kuyruğuna bağladığımız uçurtmalarımız vardı, Bir tutam rüzgar, biraz da güneş dilerdik her sabah Rengarenk uçurtma Yitip gitti Önce güneş Sonra rengarenk uçurtma. Gökkuşağı lise son terk, bir gün tekrar okuyacak. Bin yaşındasın, Bastığın toprak çamur, soluduğun hava duman, içtiğin su zehir. Kirpiklerinin ucundan elmacık kemiklerine dökülüyor hüznün. Görüyorum. Seni gören güneş, ışığından utansın. Merhamet dilenmeden vicdan fukarası yüreksizlerden İnadına yaşaman, inadına dik durman gerek. Beyazlar içinde, ak yüzünle, ay yüzlünle. Umutluyum. Dervişlerin, Alimlerin duası var üzerinde. Ebabillerin pençeleri kurtaracak bu dünyayı Bu kez Cehaletin üzerine yağan taş degil Adalet arayanların gözyaşları olacak Dön kıblene ve sabret. Ve ben, Sorarsan iyiyi